B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE.          

 

 

 

 

 

23  HAZİRAN 2011 İÇME-ELAZIĞ DEPREMİ

 

BASIN BÜLTENİ

 

 

 

 

 

Bugün yerel saat ile 10:34’de büyüklüğü Ml=5.4 olan orta şiddette bir deprem meydana gelmiştir. Depremin dış merkezi, Türkiye’nin aktif bölgelerinden birisi olan Doğu Anadolu Fay Zonu içerisinde kalan İçme-Elazığ bölgesidir. Bölge önemli bir deformasyon alanının etkisi altındadır. Deprem Elazığ ve çevresi başta olmak üzere, Diyarbakır, Malatya ve  Batman illerinde de hissedilmiştir. Bölgede çok fazla miktarda irili ufaklı diri fay mevcut olup bunlar sık aralıklarla  bu ve benzer büyüklükte depremler üretmektedirler.  

 

 

 

Yörenin tarihsel deprem etkinliğine bakıldığında, özellikle 1789 Palu (Io= VIII; 51.000 can kaybı), 1866 Hazar Gölü Güneyi-Elazığ (Io= VIII), 1874 Harput-Elazığ-Diyarbakır(Io= VIII), 1875 Karlıova-Bingöl-Palu-Elazığ (Io= VIII; M=6.1) depremleri bölgedeki önemöli depremlerdir. Aletsel dönemde ise 1949 Karlıova (Ms=6.7), 1971 Bingöl (Ms= 6.8), 1975 Lice (Ms= 6.6), 2003 Pülümür (Ms= 6.2), 2003 Bingöl (Ms= 6.4) ve 2004-2007 arası Sivrice depremleri (Ml= 5.5-5.9) bölgede etkili olmuş önemli depremlerdir.

 

 

                    

 

 

 

 

 

 

 

 

 

                              İçme-Elazığ Depreminin İlksel Çözüm Parametreleri:

 

 

 

Depremin olduğu bölge genel olarak deprem etkinliğinin yoğun olduğu bir alandır. Özellikle 2003 Bingöl ve Pülümür Depremleri, 2005-2007 Sivrice –Elazığ Depremleri son yıllarda bölgede görülen önemli deprem etkinlikleri olarak göze çarpmaktadır.

.

 

Depremden hemen sonra otomatik olarak hazırlanan olası şiddet dağılım haritası

 

 

Deprem ile eş-zamanlı olarak yapılan çalışma ile verilen şiddet dağılım haritasına göre  deprem merkez bölgesinde V şiddet skalasında hissedilmiştir.  

 

 

 

Bölgenin I. Derece deprem bölgesi içerisinde olmasından dolayı yöredeki oturan vatandaşlarımızın depreme dayanıklı binalarda oturmaları veya satın alacakları konutların depreme dayanıklı olarak inşa edilmiş olması afete karşı alınacak en güvenli tedbir olacaktır. Ayrıca özellikle yerel yönetimlerin imar uygulamalarında depreme dayanıklı projeler üretilerek bu projelerin herhangi bir taviz vermeden uygulanması sağlamalıdır.