12 KASIM 1999 DÜZCE DEPREMİ

ÖN JEOLOJİK SAHA GÖZLEMLERİ

 Doğan KALAFAT, Mehmet YILMAZER

 

17 Ağustos 1999 Marmara depremi sonucu doğuya doğru olan kısımda Gölcük-Sapanca, Sapanca-Akyazı, Akyazı-Gölyaka (Karadere-Çamlıca-Aksu) segmentleri kırılmıştır. 12 Kasım 1999 Düzce depremi Marmara depreminin bu kırılan doğu ucundaki segmentinin  Düzce fayı olarak bilinen daha doğuda devam eden segmentini  tetiklemesi sonucu oluşmuştur. Yani 12 Kasım 1999 Düzce depremi, Düzce Fayı’nın yeniden kırılması sonucu oluşmuştur. Düzce depremi ile yaklaşık 39-41 km.’lik bir yeni kırılma olmuştur. Bu depremin Marmara depreminin  hakim sağ yanal atım karakteristiğini ve doğrultusunu taşımakla birlikte, eğim atım bileşeni de taşıdığı görülmüştür. Yani bu depremde hem doğrultu atım, hemde eğim atım bileşeni gözlenmiştir. Düzce ovasının Güneybatı ucundan (Karadere-Çamlıca-Aksu) yakınlarında 17 Ağustos 1999 Marmara depremi ile kırılan doğu ucundaki Akyazı-Gölyaka’nın batısı Karadere-Çamlıca-Aksu yakınlarında son bulan deprem kırığının devamı 12 Kasım Düzce depremi ile kırılmıştır. Deprem sonucu burada başlıyan kırılma Gölyaka'nın güneydoğusundan Efteni Gölü istikametini takip ederek genel hakim doğrultusu D-B yer yer 80-110o azimut doğrultusunda Düzce ovasının batı ucundan, güney-güneydoğu istikametini takip ederek Kaynaşlı-Elmalık’ın kuzeyi, Asarsu Deresinin kuzeybatı istikameti doğrultusunda yaklaşık 39-41 km.’lik bir yeni kırılma oluşmuştur. Yüzey kırığı Gölyaka yakınlarından başlayıp Efteni gölünün güneyini takip ederek Düzce ovasının güneyine genelde Doğu-Batı hakim doğrultulu olarak devam etmektedir. Genel ana doğultu üzerinde batıdan doğuya doğru Hamamyanı, Göl Ormanı, Çınarlı, Aydınpınar, Çakır İbrahim, Kutlu, Beyköy, Kaledibi, Ovapınar, Dağdibi, Mengencik, Fındıklı, Kaynaşlı, Darıyeri Hasanbey yerleşim birimleri olup, bu doğrultu en doğuda Bolu Tüneli  viyadüklerini de geçerek Bolu Dağlarında Asarsuyu’nun kuzeydoğusunda sonlanmıştır. Genelde kırılma Düzce ovasının güneyini takip eden dağ yamaçlarında net ve kesiksiz olarak gözlenmiştir . Kırık hattı boyunca çeşitli yerlerde atım değerleri alınmıştır. Atım miktarlarının 1.5-4.0 m. arasında değiştiği ve maksimum atımların fayın orta kesimlerinde olduğu gözlenmiştir.

Efteni gölü yakınlarındaki kırıklarda eğim atım ve doğrultu atım bileşenleri gözlenmiştir. Hamamyanı, Göl Ormanı ve yakın çevresinde önemli ölçüde çökmeler ve heyelanlar gelişmiştir. Kaynaşlı’nın dağ yamaçlarında ve Bolu dağı tüneli güzergahın çevresinde de ve Bolu dağı devlet karayolunda önemli heyelanlar gözlenmiştir. Genelde fay boyunca  ve Kaynaşlı dolaylarında doğrultu atım (sağ yanal) yanında eğim atım (güney blok) gözlenmiştir. Eğim atım miktarları ortalama olarak 30-70 cm. arasında değişmektedir. Bunun yanında topografik yapının da etkisi ile meyilli yamaçlarda eğim yönü doğrultusunda önemli miktarda düşey atım  ve heyelanlar oluşmuştur.Yer yer fay zonu üzerinde lokal ölçekte sıkışma ağırlıklı sırtların oluştuğu gözlenmiştir.

Efteni, Çınarlı, Aydınpınar civarlarında bataklık gazı çıkışları, Ç. Hacı İbrahim Köyü yakınlarında sıvılaşmalar görülmüştür. Faylanma genelde birbirine paralel bir seri düzlemler boyunca meydana gelmiş olup bir zon özelliği taşımaktadır. Bu zon içinde birbiri ile kademeli olarak sıralanmış en echelon kırıklar, tansiyon çatlakları  görülmüştür. Aynı zamanda ana kırık sistemi ile 45-60o arasında açı yapan Radial kırıklarda gözlenmiştir. Bu depremdeki fay zonunun genişliğinin ( yaklaşık 10-400 m.), Marmara depremindeki fay zonundan  daha  geniş olduğu görülmüştür. Arazi gözlemleri depremin önemli eğim atım bileşenine sahip sağ yanal doğrultu atımlı faylanma sonucu meydana geldiğini ortaya koymaktadır.