Arama Sonuçlar: Doğu Anadolu Fay

02 MART 2017 KIZILÖZ-SAMSAT-ADIYAMAN 14:07 TSİ Mw=5.5

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE.

BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ

02 MART 2017 KIZILÖZ – SAMSAT (ADIYAMAN) DEPREMİ

BASIN BÜLTENİ

02 Mart 2017 tarihinde Kızılöz – Samsat-Adıyaman’da yerel saat ile 14:07’de aletsel büyüklüğü Ml=5.7 (Mw=5.5) olan şiddetlice bir deprem meydana gelmiştir. Depremin odak derinliği yaklaşık 18 km civarında olup sığ odaklı bir depremdir. Deprem başta Adıyaman olmak üzere tüm Güneydoğu Anadolu Bölgesinde hissedilmiştir

Kızılöz-Samsat (Adıyaman) (Ml= 5.7) depreminin lokasyon haritası

Deprem sonrasında otomatik olarak hazırlanan tahmini şiddet haritası depremin merkezinde şiddet değerinin Io= VI olduğunu göstermektedir.

Deprem Doğu Anadolu Fay Zonu ile Güney Doğu Anadolu Bindirme Zonu içerisinde tektonik açıdan karışık bir bölge içerisinde yer almaktadır. Güneydoğu Anadolu ve çevresi genel olarak sismik aktivitenin yoğun olduğu bir alandır.

Aletsel Dönemde (1900 yılından itibaren) bölgede meydana gelmiş etkili depremler 1964 yılı M= 6.0 Sincik-Adıyaman, 1986 yılı M=5.6 ve M=5.8 Doğanşehir (Malatya), 2004 yılı M=5.9 Sivrice-Elazığ ve 2007 yılı M= 5.9 Çüngüş-Diyarbakır depremleridir.

Bölgenin aletsel dönem (1900 yılı sonrası) deprem etkinliği (M≥5.0)

 

Kızılöz-Samsat (Adıyaman) (Ml= 5.5) depreminin hızlı fay çözümü

Deprem bölgeleri haritası incelendiğinde Depremin merkez üstü II. Derece Deprem Bölgesi içerisinde yer almaktadır. Bu büyüklükte bir depremin hasara ve can kaybına neden olması beklenmemektedir. Bölgede yaşayan vatandaşlarımızın depreme dayanıklı binalarda oturmaları veya satın alacakları konutların depreme dayanıklı olarak inşa edilmiş olması afete karşı alınacak en güvenli tedbir olacaktır.

TÜRKİYE VE TSUNAMİ RİSKİ

Tarihsel çalışmalar, 8300 km’den fazla kıyı şeridine sahip ülkemizde son 3000 yıl içinde 90’dan fazla tsunami meydana geldiğini göstermektedir. Bunlar başta Marmara Denizi olmak üzere ülkemizi çevreleyen tüm denizlerde gözlemlenmiştir (Şekil 1). Depremler tarafından tetiklenen toprak kaymaları da tsunamilere yol açabilmektedir. Tarihsel veri anlamında en fazla bilgimiz olan tsunamiler 1509 ve 1894 tarihli İstanbul, 1598 tarihli Amasya, 1963 tarihli Doğu Marmara, 1939 Erzincan, 1968 Bartın depremleridir. Doğu Akdeniz’de Girit adasının batısında 365 yılında ve doğusunda 1303 yıllarında meydana gelen büyük depremler de tsunamiye yol açmış, etkileri İskenderiye’ye kadar uzanmıştır. Aynı zamanda İÖ 16. yy’da gerçekleştiği kabul edilen Ege Denzi’nde Santorini volkanının patlaması nedeni ile oluşan kaldera çökmesi tsunamiye yol açmış, oluşan dalgalar tüm Doğu Akdeniz’de etkisini hissettirmiştir.

Son 4100 yıl boyunca, Marmara Denizi’nde 300’den fazla yıkıcı deprem meydana gelmiştir. Bunlardan 40 tanesi tsunami yaratmıştır. (Y. Altınok, B. Alpar & C. Yaltırak; Journal of Seismology 7: 329–346, 2003) Yaklaşık 8 büyüklüğündeki 1509 İstanbul depremi Bolu’dan Edirne’ye kadar hissedilmiş ve hasara yol açmıştır. 6 m’yi geçen dalgaların Yenikapı’da surları aştığı tarihsel belgelerden anlaşılmaktadır. 10 Temmuz 1894 tarihli İstanbul depremi sadece Anadolu’da değil, Bükreş ve Girit’te dahi hissedilmiştir. Deniz seviyesi önce alçalmış, daha sonra kuvvetli dalgalar İstanbul kıyılarını vurmuştur. Tsunami dalgasının yaklaşık 6 m olduğu gözlenmiştir. 18 Eylül 1963 tarihli Doğu Marmara depremi (Ms=6.3) sonrasında Mudanya kıyılarında tsunami izleri gözlemlenmiştir. 17 Ağustos 1999 İzmit Depreminin de tetiklemiş olduğu bir heyelan neticesinde tsunami Tütünçiftlik ve Hereke dolaylarında 2.6 m, Değirmendere’de de 2.9 metreye ulaşmıştır.

Marmara denizi için deprem ve heyelan kaynaklı tsunamileri inceleyen örnek bir çalışma “İstanbul Kıyılarını Etkileyebilecek Tsunamiler için Benzetim ve Hasar Görebilirlik Analizi” başlığı altında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü tarafından Japonya’dan OYO Int. Co. şirketine yaptırılmış, bu kapsamda Marmara Denizinde olası tsunami oluşmasına yol açabilecek 49 ayrı senaryo incelenmiştir. Bu senaryolarda, Kuzey Anadolu fayının Marmara denizindeki Kuzey ve Güney kolları üzerindeki depremler ve fay hareketleri, ayrıca Marmara denizindeki çeşitli bölgelerde saptanan olası zemin kaymalarına (heyelanlar) bağlı çeşitli kombinasyonlarla ortaya çıkabilecek deniz tabanı hareketleri ile tsunami oluşumu modellenmiştir. Fay ve Heyelanların çeşitli versiyonlarından 49 senaryo üretilmiş, modelleme çalışmaları sonucunda İstanbul Kıyılarında oluşması olası en büyük dalga yüksekliği 5.56 m., en yüksek dalganın ulaşacağı kıyı bandının İstanbul’un doğu kıyılarında 10 km kadar uzunluktaki kıyı çizgisi olduğu; Tsunaminin kıyılara erişme zamanının 8 dakika ve kıyılarda ilerleme mesafesi 150 metreden az olduğu bulunmuştur. Sadece fay hareketine bağlı modelleme çalışmalarında ise İstanbul Kıyılarında oluşması olası en büyük dalga yüksekliği 4.71 m.; en yüksek dalganın ulaşacağı kıyı bandının İstanbul’un doğu kıyılarında 10km. kadar uzunlukta olduğu; Tsunaminin kıyılara erişme zamanının 8 dakika ve kıyılarda ilerleme mesafesinin 50m. den az olduğu hesaplanmıştır (http://www.ibb.gov.tr/).

Karadeniz bölgemizde 1598 tarihli Amasya depreminin şiddeti 8, tsunami yüksekliği 1m olarak tahmin edilmektedir. Tarihsel araştırmalar su baskınının kıyıdan 1 km’lik içeride bir alana kadar etkili olduğunu göstermektedir. 1939 Erzincan depreminde Fatsa, Ünye ve Giresun’da 20-100 metre seviyelerinde deniz çekilmeleri gözlemlenmiş, depremin tetiklemiş olduğu heyelan sonrasında oluşan tsunami dalgaları Karadeniz’in kuzey kıyılarında Sovyetler Birliği’ne ait deniz seviyesi ölçüm cihazları tarafından kaydedilmiştir (Şekil 2). Yapılan çalışmalar 1968 Bartın depreminin yol açtığı tsunaminin 15 dakika arayla 100 metre ve 60 metrelik su baskınına neden olduğunu ve yerel tsunami yüksekliğinin 3m olduğunu göstermektedir.

Ege denizinin depremsellik bakımından en aktif kısmı İzmir Körfezi, Karaburun yarımadası ve Sakız adasıdır. MÖ 496 ve MS 1949 yılları arasında 20 adet orta ölçekte deprem meydana gelmiş, bunlardan 1389, 1856, 1866, 1881 ve 1949 tarihli olanlar tsunami oluşturmuşlardır. 21 Temmuz 365 tarihinde batı Girit’de meydana gelen deprem ve tsunami Doğu Akdeniz’i önemli ölçüde etkilemiştir. Bu depremin Akdeniz’de meydana gelen en büyük deprem olduğu düşünülmektedir. İskenderiye’de tsunami dalgasının kıyıdan oldukça içerilere ulaşmış olduğu, hatta bazı teknelerin evlerin çatılarına yerleştiği ve yaklaşık 5000 kişinin boğulmuş olduğunu tarihsel çalışmalar ortaya koymaktadır. Girit’te yapılan çalışmalar tsunami yüksekliğininin 6m olduğunu göstermiştir. 1303 yılında Girit’in doğusunda meydana gelen büyük deprem ve oluşturduğu tsunami etkisini Doğu Akdeniz’de hissettirmiş, yine İskenderiye’de binlerce kişi tsunami nedeniyle yaşamını kaybetmiştir.

Genel Bilgiler

GENEL BİLGİLER
Deprem nedir?Deprem esnasında nasıl davranmalıyız?
Afete Hazırlık Laboratuvarı (AHLAB) sayfası için tıklayınız.

Dünyada kaydedilen en büyük deprem hangisidir?
1900’den bu yana kaydedilen en büyük deprem, 22 Mayıs 1960’ta Şilide olmuştur. (Magnitud= 9.5 Mw).

Yeryüzünde en az sallanan kıta hangisidir?
Depremi en az olan kıta Antartikadır.

Magnitüd ve Şiddet arasındaki fark nedir?
Magnitüd depremin kaynağında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü; şiddet ise depremin yapılar ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür.
 (Magnitüd / Şiddet karşılaştırması)

Depremin Magnitüdü Nedir?
Depremin Magnitüdü, belli bir zaman diliminde kaydedilen sismogram üzerindeki deprem dalgalarının genliğinin logaritması olarak tanımlanır. (Richter-ML, mb, MS, MW)

Depremin Şiddeti Nedir?
Depremin yer yüzeyindeki etkileri depremin şiddeti olarak tanımlanır.  Şiddetin ölçüsü, insanların deprem sırasında uykudan uyanmaları, mobilyaların hareket etmesi, bacaların yıkılması ve toplam hasar gibi çeşitli kıstaslar göz önüe alınarak yapılır. Şiddeti tanımlamak için birçok ölçek geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın olarak kullanılanı Değiştirilmiş Mercalli Şiddet Ölçeğidir (Modified Mercalli (MM) Intensity Scale). Bu ölçek, Romen rakamları ile belirlenen 12 düzeyden oluşur. Hiçbir matematiksel temeli olmayıp bütünü ile gözlemsel bilgilere dayanır.

Richter Ölçeği nerede satılır?
Satılmaz. Richter Ölçeği bir alet değildir; depremin magnitüdünü tanımlayan matematiksel bir formüldür.

Artçı Deprem (Aftershock) nedir?
Ana depremi izleyen daha küçük sarsıntılar dizisidir.

Artçı Depremler (Aftershocklar) ne kadar süre ile devam eder?
Belli bir süresi yoktur, 1 ay da olabilir 2 yıl da…

Depremin süresi ne kadardır?
Bir ile doksan saniye arasında değişir.

Depremler önceden belirlenebilir mi?
Var olan koşullarda depremin önceden belirlenmesi olanaksızdır.

Fay nedir?
Yerkabuğunu oluşturan kayaçların bir yüzey boyunca kırılması ve oluşan iki parçanın birbirine göre göreceli olarak yerdeğiştirmesidir. (Fay Türleri)

Kuzey Anadolu Fay Hattı nedir?
Doğuda Karlıova ile batıda Mudurnu vadisi arasında doğu-batı doğrultusunda bir yay gibi uzanır. Dünyanın en aktif ve en önemli kırık hatları arasında yer alan Kuzey Anadolu fay zonunun uzunluğu yaklaşık 1200 km dir; genişliği ise 100 m ile 10 km arasında değişir.

Deprem olan her yerde fay varmıdır?
Eğer yoksa bile yeni bir tane oluşmuştur.

P ve S dalgası nedir? (Animasyon)

  • P dalgası: Kayıtçılara ilk ulaşan deprem dalgasıdır. Hızı kabuğun yapısına göre 1.5 ile 8 km/sn arasında değişir. Tanecik hareketleri yayılma doğrultusundadır (boyuna dalga). Yıkım etkisi düşüktür.

  • S dalgası: Kayıtçılara ikincil olarak ulaşan deprem dalgasıdır. Hızı P dalgası hızının %60’ı ile %70’i arasında değişir. Tanecik hareketleri yayılma doğrultusuna dik ya da çaprazdır (enine dalga). Yıkım etkisi yüksektir. (P ve S dalgalarının Kabuk içerisinde ve Manto sınırında izlediği yola göre bileşenleri)

Sıvı Etkisi (Liquefaction) nedir?
Kum-kil gibi gevşek malzemeden oluşan katmanların deprem sırasında sıvıların çalkalanmasına benzer bir özellik göstermesidir.

Magnitüdlerine göre 1 yılda tüm dünyada kaç tane deprem olmaktadır?
(USGS ten)

Tanım

Büyüklük

Yıllık Ortalama

Çok Çok Şidetli (Great)

8 >=

1
Çok Şiddetli (Major) 7 – 7.9 18
Şiddetli (Strong) 6 – 6.9 120
Orta Şiddette (Moderate) 5 – 5.9 800
Hafif (Light) 4 – 4.9 6,200 (tahmini)
Çok Hafif (Minor) 3 – 3.9 49,000 (tahmini)
Çok Çok Hafif (Very Minor) < 3.0 Magnitüd 2 – 3: günde yaklaşık 1,000
Magnitüd 1 – 2:  günde yaklaşık  8,000


Aletle deprem ölçümü ilk kez ne zaman yapılmıştır?

İlk sismoskop M.S. 132 yılında Çinli filozof Chang Heng tarafından icat edilmiştir. Bu aygıt ayaklı bir vazo üzerine eşit aralıklarla yerleştirilmiş 8 tane ejderha başı ile vazonun ayağı üzerine yerleştirilmiş  8 tane kurbağadan oluşur . Kurbağların açık olan ağızları ejderhalara doğru dönüktür. Deprem sırasında   ejderlerden bazıları ağızlarındaki bilyeyi kurbagaların ağzına düşürür. Hangi ejderin bilyesi düşmüşse sarsıntının doğrultusu o yödedir. Aletin kendi bulunduğu yerde hissedilemeyen yaklaşık 750 km uzaklıklardaki depremleri algılayabildiği söylenmektedir. Aletin gövdesini oluşturan vazonun içerisinde ne tür bir düzenek olduğu bilinmemektedir. Bu konudaki en yaygın görüş, vazo içerisine çok duyarlı bir sarkaç’ın yer aldığı görüşüdür.
Sismoskop

Deprem nerelerde oluşur?
Deprem herhangibir yerde ve herhangibir zamanda oluşabilir. Genel olarak depremlerin kaboğu oluşturan levhaların sınırlarında oluştuğu söylenebilir. Dünyanın çeşitli yerlerinde benzer nitelikte depremlerin tekrarlandığı gözlenmiştir ve bu kesiler hep levha sınırlarıdır. Depremlerin yoğun olarak gözlendiği bölgeler yeryüzünde üç ana kuşak oluşturur.

  • 1. Kuşak (Pasifik Deprem Kuşağı): Şiliden kuzeye doğru Güney Amerika kıyıları, Orta Amerika, Meksika, ABD nin batı kıyıları ve Alaskanın güneyinden Aleutian Adaları, Japonya, Filipinler, Yeni Gine, Güney Pasifik Adaları ve Yeni Zelandayı içine alan en büyük deprem kuşağıdır. Yeryüzündeki büyük depremleri %81’i bu kuşak üzeride gerçekleşir.

  • 2. Kuşak (Alpine): Endonezyadan (Java-Sumatra) başlayıp Himalayalar ve Akdeniz üzerinden Atlantik okyanusuna ulaşan kuşaktır. Yeryüzündeki büyük depremlerin %17’si bu kuşakta oluşur.

  • 3. Kuşak (Atlantik): Bu kuşak Atlantik Okyanusu ortasında yer alan levha sınırı (Atlantik Okyanus Sırtı)   boyunca uzanır.

Türkiyede kaydedilen en büyük deprem hangisidir?
Aletsel dönemde ülkemizde kaydedilen en büyük deprem 26 Aralık 1939 Erzincan’ da olmuştur. Gece yarısı olan depremde yaklaşık 33 000 kişi ölmüştür.

Deprem tehlikesi en yüksek ve en düşük olan bölgemiz hangileridir ?
Harita

       Telif hakkı Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü
1995-2000, 34680, Çengelköy, Istanbul,  Tel: (90 216)
516 36 00
E-mail:
sislab@boun.edu.tr